
“Sanal gerçeklik” artık yaygın olarak kullanılan bir terim haline geldi. Biz de sektörün bugüne kadar neler gerçekleştirdiğini araştırmak üzere “The Psycho” adlı hiper gerçeklik sisteminin Rus yaratıcılarıyla bir röportaj yaptık.
Sanal gerçeklik nedir?
VR, havalı ve yeni bir teknoloji gibi görünse de aslında uzak bir geçmişe dayanıyor. Antonin Artaud, daha 1860’larda sinema salonlarında stereoskopik görüntüler üzerinde çalışmaya başlamıştı. Ancak ilk sanal gerçeklik sisteminin ortaya çıkması için aradan 100 yıl geçmesi gerekti. 1962 yılında Morton Heilig tarafından geliştirilen Sensorama adındaki sistem, esasen ilk üç boyutlu sinema sistemiydi ve kısa filmlerin gösteriminde kullanılıyordu.
2010 yılında ise, Amerikalı Palmer Luckey henüz onlu yaşlarındayken Oculus Rift adını verdiği sanal geçeklik başlığını tasarlayarak VR teknolojisini bir dönüm noktasına getirdi. Bu proje Facebook’un ilgisini çekti ve Facebook Mart 2014’te Oculus’u 2,4 milyar dolara satın aldı. Mark Zuckerberg’ün bu teknolojiyle şahsen ilgilenmesi tüm sektörün VR’a odaklanmasını sağladı. Intel’in VR’a hazır çipler çıkarmasıyla birlikte bu teknoloji yaygınlaştı.

Sanal Gerçeklik birçok şekilde ve boyutta sunuluyor
VR deneyimi için tüketicilerin yaygın olarak tercih ettiği gözlükler ve başlıklar, asgari olarak Intel® Core™ i5 işlemciye sahip sistemler üzerinde üç boyut teknolojisini ve bilgisayar yazılımını bir araya getiriyor. Başa takılan bu cihazlar, HMD (Head-Mounted Display – Başa Takılan Ekran) olarak adlandırılıyor. Cihazların içindeki iki ekran, görüntüyü bir göze (tek gözlü HMD) ya da iki göze (iki gözlü HMD) aktarıyor. İki ekran, birbirinin aynısı olmayan iki görüntü sunuyor ve her bir göze gönderilen bu görüntüler bir araya geldiğinde üç boyut etkisi yaratıyor. Oculus Rift, HTC Vive ve Playstation VR, bu kategorideki en ünlü ürünler.
Telefon tabanlı gözlükler, sanal gerçekliğin uygun bütçeli bir versiyonunu oluşturuyor. Gözlere yakın tutulan bir telefon, ekran görevi görerek sanal dünyaya girildiği hissini veriyor. Samsung Gear VR ve Google Cardboard/Daydream, piyasadaki en sevilen modeller arasında. Telefonun içine yerleştirildiği bir karton kutudan ibaret olan Google Cardboard’dan özellikle bahsetmek gerek. Bu kutunun çeşitli versiyonlarını sunan Google, kullanıcıları kendi kutularını tasarlamaya teşvik ederek dünya genelinde binlerce kişinin yeni bir uğraş bulmasını sağladı.
MotionParallax3D ekranlar
Bu sanal gerçeklik türünde, ekran boyutsal algı ve hareket paralaksı gibi görüş fiziği öğelerinden faydalanıyor. Göz hareketlerini takip eden ekran, nesneyi üç boyutlu görünecek şekilde sürekli olarak hizalıyor. En ünlü MotionParallax3D ürünleri arasında Amazon Fire Phone, ZSpace, NettleBox ve EON ICube (CAVE) yer alıyor. CAVE, dört ya da altı duvara yansıttığı görüntüyle kullanıcıyı atmosferik bir gerçekliğin içine sokuyor. Kullanıcı, joystick ya da sanal gerçeklik eldiveni gibi farklı cihazlarla olayları kontrol ediyor.
Hibrit Sistemler – Project Alloy
Bu sistem, görüntüyü doğrudan retinaya yansıtan sanal retina monitörlerinden oluşuyor. Ayrıca, görüntüyü asıl gerçekliğe ya da kamerayla oluşturulan bir görüntüye yansıtan farklı HMD ekran türleri de mevcut. Bu segmentteki en ilginç ürün ise Intel’in birleştirilmiş gerçeklik başlığı prototipi olan Project Alloy cihazı. Bu cihazın ilk ve en önemli özelliği, başlığın bilgisayara bağlanmak zorunda olmaması. Gereken tüm donanım başlığa entegre olduğu için otonom bir cihaz ortaya çıkıyor. İkinci özellik ise Intel® RealSense™ teknolojisinin sanal gerçekliği gerçek nesnelerin üzerine yansıtırken, oyuncunun ellerini tarayarak gerçekten sanal ortamdaymış gibi görünmesini sağlıyor olması. Oyuncunun etrafındaki tüm nesneler sanal gerçeklik ortamına yansıtıldığından herhangi bir nesneye çarpma riski ortadan kalkıyor. Sonuç olarak, VR artık sınır tanımıyor! Intel’in donanım tasarımlarını önümüzdeki yıl üreticilere vermeye söz vermesi, 2018 yılını VR için yeni bir dönüm noktası haline getirebilir.
Bu Ortamda Nelere Dokunabilirim?
Sanal gerçeklik teknolojileri hızlı bir gelişme döneminden geçiyor. Bu nedenle tüm üreticiler, kontrol sistemleri de dahil olmak üzere özgün bir inovasyon yaratmaya çalışıyor. En basit ve en etkili kontrol cihazları olan gamepad’ler, joystick’ler ve diğer kumandalar, aynı zamanda kullanılan en popüler cihazları oluşturuyor. Vive, Oculus Touch ya da PlayStation Move kontrollerini elinize aldığınızda, kendinizi sezgisel olarak düğmelere basıyorken, parmaklarınızı sensörler üzerinde gezdiriyorken ya da joystick’lerden birini kullanıyorken bulacaksınız.
Ama joystick’ler biraz eskide kaldı, sizce de öyle değil mi? Manuel kontrol cihazlarının yerini kısmen ya da tamamen almayı amaçlayan göz izleme sistemleri de aktif olarak geliştirilen teknolojiler arasında. Piyasada birçok ilginç teknoloji mevcut, ancak günümüzde en gelişmiş göz izleyicinin FOVE 0 olduğu kabul ediliyor.
VR ortamına yalnızca görme duyunuzla değil tüm bedeninizle girmeye ne dersiniz? Birdly Virtual Reality Simulator adı verilen donanım sistemleri bu beklentinizi karşılayabilir. Bu sistemde kullanıcı, robot destekli uçuş simülatörüne binerek havada yükseliyor.
Üstelik farklı ses efektlerini, sesli kontrolleri, kokuları, dokunma ve hatta tat alma duyularını kullanan farklı sanal gerçeklik türleri mevcut.
Onların Sanal Gerçekliği Varsa, Bizim de Gerçek Dünyamız Var!
En ilginç VR projelerinden biri de St. Petersburg’daki Rus Psycho Technology şirketinin geliştirdiği ThePsycho. Bu şirket, Intel® Core™ i7 işlemcili MSI laptoplar ve Oculus Rift VR gözlükleri ile bir yazılım/donanım sistemi geliştirdi. Laptopa bağlı gözlükler, özel bir giysiye yerleştirilen sensörlerden alınan veriyi işleyebiliyor. Psycho Technology buna ek olarak sıfırdan bir sanal dünya yarattı. Şirket, aynı zamanda vücut, kol, bacak ve baş hareketi gibi birçok kablosuz kontrol sağlıyor.
Psycho Technology CEO’su Bushuev Vladimir’in de ifade ettiği gibi tüm bunların gerçekleştirilmesi yoğun çabalarla mümkün oldu: “Öncelikle kendi sanal gerçeklik sırt çantamızı tasarladık. Prototipimizi başarıyla test ettikten sonra MSI’ı bizimle çalışmaya davet ettik. Tasarladığımız sırt çantasının, üzerinde çalıştıkları başka bir ürünü andırması onları da şaşırttı. Yine de şirketin mükemmel itibarı, sırt çantasının şık ve kompakt tasarımı ve nerdeyse aynı olan maliyeti nedeniyle onların donanımıyla çalışmaya karar verdik. Daha sonra MSI temsilcileri bizden geribildirim aldı ve sırt çantalarını iş üzerindeyken gördü.”
St. Petersburglu geliştiriciler, faaliyete geçmek için ihtiyaçları olan yatırımı alana kadar uzun süre büyük bir tutkuyla çalıştılar. Bu tutkularından hala bir şey kaybetmiş değiller. “VR cihazlarını defalarca denedik ve sınırlar tamamen ortadan kalksa, kablolar gibi bizi bilgisayara bağlayan hiçbir şey olmasa harika olurdu, diye düşündük. Taktığımızda sanal gerçeklikle etkileşime geçsek ve her zamankinden çok daha derinlere dalsak, diyorduk,” diye açıklıyor Psycho Technology COO’su Glivenko Yurij.
ThePsycho, en yeni teknolojilerle kendi tasarımlarını bir araya getirerek, sanal dünyadaki nesnelerin gerçek dünyaya aktarıldığı “birleştirilmiş gerçeklik” teknolojisine yaklaştı ve sanal gerçeklik sektöründe dünya liderlerinden biri haline geldi. Bu deneyimde gerçek bir kapıyı açıyorsunuz, ancak bu kapının üzerine sanal efektler ekleniyor.
Üstelik aynı anda 20 oyuncuyu oyuna dahil edecek şekilde ölçeklenebilen sistem, en heyecan verici VR sistemlerinin henüz gerçekleştiremediği bir başarıya imza atıyor.
O halde VR gelecekte nereye varacak? Hiper gerçeklik oluşturucuları ve birçok uzman, bu konuda aynı vizyonu paylaşıyor. Donanımdaki gelişmelerin sürmesi ve maliyetlerin düşmesi, sırt çantalarının bilgi işlem gücünün gözlüklere aktarılmasını, enerji tüketiminin azaltılmasını ve nihayet günlük hayata uygulanmasını mümkün kılabilir. Bushuev Vladimir de aynı fikirde: “VR’ın giderek daha küçük hale geleceğini ve görüntülerin lenslere aktarmayı geçerek doğrudan nöroarayüzlere aktarılacağını düşünmek çok güzel olur. Ama şimdilik bundan çok uzağız. Şu anda sunulan deneyimi daha iyi hale getirmeye çalışıyoruz.”
Viktor Audren
The post Sanal Gerçeklik: Nereye Bakmalı, Neye Tutunmalı, Ne Beklemeli? appeared first on iQ Turkey.